kırışıklıkları gidermek ne demek?
Smooth out.
smooth
- Yumuşatmak
- Düzeltmek, düzleştirmek
- Kolaylaştırmak
- Tatlılaştırmak (ses)
- Yatıştırmak, teskin etmek
- Tesviye etmek, düzlemek
- Kolaylaşmak
- Düzeltme, düzleştirme
- Düz şey veya yer
- Düz, pürtüksüz, müstevi, pürüzsüz, düzgün
kırışıklık
- Kırışık olma durumu.
- Kırışık olan yüzeyin durumu.
- Kırışmış olan yer, kırışık.
Wrinkledness.
Crease.
Pucker.
Ruck.
Seam.
Wrinkle.
Furrow.
kırışıklık dalgası
- Sıvıların yüzeyinde oluşan cm basamağında dalga boylu yüzey gerilim dalgaları.
- Sıvıların yüzeyinde oluşan cm basamağında dalga boylu yüzey gerilim dalgaları.
Ripple.
Welligkeit
Ondulation
gidermek
- Ortadan kaldırmak, yok etmek
- Dindirmek.
Remove.
Eliminate.
Clear.
Satisfy.
Supply.
Allay.
Appease.
Avert.