kıpırdanma ne demek?
- Kıpırdanmak işi veya durumu
Kaymakam, boynunda havlu, kapı önüne çıkınca kadının gövdesinde hafif bir kıpırdanma oldu.
A. Ağaoğlu - Wiggle.
- Wriggle.
kıpırdanmak
- Kıpırdamak.
- To move slightly.
- To stir.
- Fidget.
kıpırdanmamak
- (neg. form of kıpırdanmak) move, toss, shuffle, wriggle.