kıpırdamak ne demek?
- Kımıldamak, sürekli ve hafifçe oynamak, kıpırdanmak
Kıpırdamadan, nefes almadan apartmanı tarassut ediyordu.
A. Gündüz - Move.
- Shove.
- Wiggle.
- Budge.
- Stir.
- To stir.
- To move slightly.
kıpırdama
- Kıpırdamak, kıpırdanmak işi.
- Hold still.
kıpırdamamak
- (neg. form of kıpırdamak) not to move, stand still, steady, lie doggo.