kınamsık ne demek?
- Her şeyden tiksinen.
- İştahsız kimse.
her
- Teklik isimlere tamlayan görevinde getirilerek birer birer olarak, "...-in hepsi" anlamını veren söz
- Bütün, hep, tamamen.
- Şiddet.
Each.
Whatever.
Whoever.
High Efficiency Red.
Adv: here 32.
Every.
The form of the objective and the possessive case of the personal pronoun she; as, I saw her with her purse out.
kınama
- Kınamak işi, ayıplama, takbih.
- Bir disiplin suçu işlemiş olan öğrenciye davranışının beğenilmediğinin yazılı olarak bildirilmesi.
Scolding, reprimand.
Disapproval.
Reproach.
Blame.
Criticism.
Animadversion.
Castigation.
Censure.
kınama cezası
- Bir görevlinin iş yerindeki davranışının yasa ve tüzüğe aykırı olduğunu bildiren ceza.