kılınç ne demek?
- Çelikten silah
- Bkz. Kılıç
- Davranış, yaradılış, huy.
çelikten
- Çelik gibi güçlü, sağlam ve dayanıklı olan.
kılıç
- Bu silah kullanılarak oynanan, hedef bölgesi baş, gövde ve kollar olan bir tür kılıç oyunu
- Uzun, düz veya eğri, ucu sivri, bir veya her iki yüzü keskin, kın içinde bele takılan, çelikten silah
- Saban ökçesini oka bağlayan ağaç parçası.
- Bir timar ya da zeametin çekirdeğini oluşturan parçasına verilen ad.
- Uzun namlulu, namlusu düz veya meyilli, bir ya da iki ağızlı, üzerinde balçak bulunan, oluklu veya oluksuz olabilen, ucu sivri, kın içinde bele takılan ateşsiz silah.
- Sword.
- Blade.
- Claymore.
- Glaive.
- Saber.
kılına halel gelmemek
- Hiçbir zarara uğramamak
kılını kıpırdatmadan
- Bir iş, olay veya durum karşısında ilgisiz kalmak, en küçük bir tepki göstermemek
- Without turning a hair.