kışkırtı ne demek?
- Kışkırtma işi
Öfke baldan tatlıdır ve kışkırtılar, en kabız kafalara bile ilham verir, en kilitlenmiş talakatleri açar.
H. Taner - Incitement.
- Instigation.
- Provocation.
kışkırtma
- Kışkırtmak işi, tahrik, ajitasyon.
- Herhangi bir kişiye, gruba, kuruluşa veya devlete karşı girişilen ve onları sonradan ağır sonuçlar verecek bir karşı eylemde bulunmaya zorlayan, önceden tasarlanmış girişim, provokasyon.
- Bir kimse ya da birçok kişileri suç işlemeğe iteleme, sürükleme, yöneltme.
- Provocation, abetment, instigation.
- Agitation.
- Incitement.
- Provocation.
- Sedition.
- Provacation.
- Flagwaving.
kışkırtıcı
- Kışkırtma işini yapan, muharrik, provokatör
- İnsanı bir şey yapmaya heveslendiren.
- Provocative.
- Instigating.
- Coat-trailing.
- Factious.
- Incendiary.
- Rabble-rousing.
- Seditious.
- Provocateur.
kışkırtıcı ajan
- İnsanları, bazı suçları işlemeye sürüklemekle görevli kimse.
- Agent provocateur.