küvet ne demek?
- İçinde bazı şeyler veya el yıkanan kap
Ufak bir küvetin içine siyah görünen bir mayi döktü.
R. H. Karay - Banyoda içinde yıkanılan tekne
- Bk. tekne
- Laboratuvarda spektroskopik çalışmalarda kullanılan plastik, cam veya kuartzdan yapılmış köşeli tüp.
- Fr. Leğen olarak kullanılan kapların umumi adı.
- Bathtub.
- Bath.
- Bath tub.
- Any small.
- Shallow basin or pan.
- Developing tray.
- Bedpan.
- Dish.
- Washbowl.
- Cuvette.
tekne
- Türlü işlerde kullanılmak için çoğu ağaçtan veya taştan yapılan, uzun ve geniş kap
- Bir tür küçük deniz taşıtı
- Sızdırabilir veya sızdırmaz olarak yapılmış, levhaları bir parçadan oluşmuş, kulpları ve kulp delikleri bulunan, bir veya iki kişi tarafından taşınabilir üstü açık bir ambalaj türü.
- Geminin omurga, kaburga ve kaplamadan oluşan temel bölümü.
- Katmanlı kayaçların içeri doğru çukur, alçak bölümü, ineç, kemer karşıtı.
- Yer kabuğundaki kıvrımların çukur, alçak yeri, havza.
- Bir kıvrımın çukur, alçak yeri. bkz. kemer.
- Film açındırmasında kullanılan, içine açındırmaç konulup film daldırılan kap
- Sürekli açındırma aygıtında çeşitli açındırma eriyiklerini taşıyan yan yana dizilmiş bu çeşit kaplardan her biri.
- Boat.
küvetli bir oda rica ediyorum.
- Bathtub: i'd like a room with a bathtub.
küveyt balığı
- Oilfish