kündem ne demek?
- İtaatli kimse.
- İtaat eden.
itaatli
- Söz dinler, buyruğa uyar, itaatkâr.
- Duteous.
- Obedient.
- Good.
- Orderly.
- Tractable.
künde
- Güreşçinin, hasmını altına alıp bir elini önden, ötekini arkadan geçirerek kilitlemesi.
- Düzen, tuzak, oyun, hile.
- Suçluların ayağına bağlanan demir halka, köstek.
- Ayakta, diz üstünde ya da oturur durumdayken alttaki güreşçiyi belinden, tek bacağından ya da güreş donunun şakından tutarak başının üzerinden aşırıp atma.
- Suçlu bir kimsenin ayaklarına geçirilen tomruk.
- Fatter.
- Hobble.
- Wrestling hold.
kündede savunma
- Kündeye alınan güreşçinin, ileriye fırlamak, bacak arasına bacak uzatmak, topuk ellemek, yere oturmak ya da karşısındakinin kol ve bacaklarını bağlayıp künde yapanı kündeye almak gibi oyunlarla karşı koyması ya da kündeye alana engel olması.