küme ne demek?
- Tümsek biçimindeki yığın.
- Birbirine benzer veya aynı cinsten olan şeylerin oluşturduğu bütün, takım, öbek, grup
Tarla kuşları Mustafa'nın sabanı altından yeni kurtulmuş olan kaba çığır üzerine kümeyle konarak buldukları tohumlara gaga çalmakta idiler.
N. Nâzım - Tomar.
- Bir sınıfta öğrencilerin, belli bir eğitim ve öğretim amacıyla bir süre için oluşturdukları takım veya öbek.
- Takımların durum ve nitelikleri göz önünde bulundurularak belli sayıdaki takımdan oluşturulan topluluk, lig.
- Koşularda, kendiliğinden oluşan yarışçı gruplarının her biri.
- Aynı yapıdaki öğelerden oluşan topluluk.
- Takımların durum ve nitelikleri göz önünde bulundurularak Ayaktopu Birliğince belli sayıdaki takımdan oluşturulan topluluk.
- Çok sayıda nesne ve canlı topluluğu
- Heap.
- Pile.
- Mass.
- Group.
- Tuft.
- Conglomerate.
- League.
- Aggregate.
- Aggregation.
- Bank.
- Clamp.
- Cloud.
- Clump.
- Conglomeration.
- Family.
- Stack.
- Congeries.
- Batch.
- Crop.
- Lump.
- Troop.
- Flock.
- Cluster.
- Set.
- Menge, Satz
- Ensemble
tümsek
- Küçük tepe, tüm (II), tümbek
- Çıkıntılı yer, kabarıklık, şişkinlik
- Rise.
- Bank.
- Small mound.
- Prominent.
- Convex.
- Knoll.
- Small wound.
- Small pile.
küme kevkebiyye
- Bk. yıldız kümesi
küme adı
- Cluster name