küfür yemek ne demek?
- Kendisine küfredilmek.
Kapının eşiğinde, şiş yarasının kabuklarını ayıklayan bir Arap eteğine basıp halis Kur'an şivesiyle şiddetli bir küfür yedikten sonra otele döndüm.
F. R. Atay
küfür yağdırmak
- Pour forth, pour out.
küfür küfür
- Rüzgârın tatlı, serin ve hafif esişini anlatır.
yemek
- Yeme, karın doyurma işi
- Yenmek için pişirilip hazırlanmış yiyecek, aş, taam.
- Günün belli saatlerinde yenilen besin
- Konuklara yiyecek verilerek yapılan ağırlama
- Ağızda çiğneyerek yutmak
- Aşındırmak, kemirmek, oymak, delmek
- Isırmak.
- Batmak, çizmek, kaşındırmak, dalamak.
- Hoşa gitmeyen kötü bir duruma uğramak, tutulmak
- Hakkı olmayan ve kendisine yasak edilmiş bulunan bir şeyi kabul etmek.
Türetilmiş Kelimeler (bis)
küfür yağdırmakküfür küfürküfür etmekküfür kabilindenküfür küfürküfür mahiyetindeküfürküfür savurmaküfür savurmakküfürbazküfül küfülküfküf bağlamakküf kokmaküf kokuluküf kokusuyemekyemek alanlarıyemek artığıyemek artıklarıyemek asansörüyemek bilgisiyemek borusuyemek borusu bölütsel aplazisiyemek borusu çöküntüsüyemek borusu daralmasıyemeyeme de yanında yatyeme içmeyeme içme durağıyeme içme ve barındırma giderleri