küçüklük ne demek?
- Küçük olma durumu.
- İnsana yakışmayacak, insanın değerini azaltacak davranış.
Smallness.
Littleness.
Childhood.
Pettiness.
Indignity.
Meanness.
Infancy.
Small-mindedness.
Infancy status.
Diminutiveness.
küçük
- Boyutları, benzerlerininkinden daha ufak olan, büyük karşıtı
- Yaşı daha az olan
- Niceliği az olan
- Niteliği aşağı olan, bayağı.
- Geri aşamada.
- Değersiz, önemsiz
- Büyümesini, gelişmesini henüz tamamlamış olan
- Kısık, parlak olmayan(ses)
Small.
Little.
küçüklük mertebesi
Order of an infinitesimal.
Ordre de petitesse
küçüklük sabuklaması
- Çocuğun, gerçek ana babasının içinde bulunduğu durumu benimsemeyerek, yüksek ve seçkin bir ana babanın çocuğu olduğunu sabuklaması.