köpürme ne demek?
- Köpürmek işi.
- Sinirlenme, öfkelenme
Ama bu, bütün bakanların köpürmelerine yol açar.
S. Birsel - Kimyasal ya da fiziksel bir etki sonucu bir sıvıdan sürekli olarak küçük gaz kabarcıklarının çıkması.
Foaming, effervescence, frothiness, froth, rage, blast, blaze, fizz.
köpürmek
- Köpük yapmak, köpük oluşmak, köpük çıkararak kabarmak
- Ekşiyip köpüklenmek.
- Çok kızmak, birdenbire öfkelenmek, feveran etmek
- Gerekli gereksiz, aralıksız ve bıktırıcı konuşup durmak.
To foam.
To froth.
To spume.
To effervesce.
To bubble.
To foam at the mouth.
köpürmek
- Köpük yapmak, köpük oluşmak, köpük çıkararak kabarmak
- Ekşiyip köpüklenmek.
- Çok kızmak, birdenbire öfkelenmek, feveran etmek
- Gerekli gereksiz, aralıksız ve bıktırıcı konuşup durmak.
To foam.
To froth.
To spume.
To effervesce.
To bubble.
To foam at the mouth.
köpürmemek
(neg. form of köpürmek) foam, froth, lather, bubble, sparkle, effervesce, yeast, rage, explode, ramp and rage, boil, boil over, churn, cream, fizz, ramp, seethe.