jurisdictional ne demek?
- Yargı yetkisiyle ilgili
- Adalet yönetimiyle ilgili
- Güç ve otoriteyle ilgili
- Yetki alanıyla ilgili
- Yetkinin uygulandığı bölge ile ilgili
yargı
- Kavrama, karşılaştırma, değerlendirme vb. yollara başvurularak kişi, durum veya nesnelerin eleştirici bir biçimde değerlendirilmesi, hüküm.
- Yasalara göre mahkemece bir olay veya olgunun doğuşuna etken olan sebeplerin de göz önünde bulundurularak değerlendirilmesi sonucu verilen karar, kaza
- Mahkeme.
- Yüklemle bildirilen karar veya düşünce: Geleceksin, gideceğiz, yapsın vb.
- Devletin türe düzenini korumaya ilişkin bağımsız bir yargıç kuruluşunca yaptığı görev ile türe uyuşmazlıklarının yargılıklarda çözümlenmesi eylemi.
- Yargıcın gördüğü bütün davaları, olaya ilişkin yasalara göre çözümlemek için söylediği en son söz.
- Hüküm, muhakeme.
- Adalet.
- Estimation.
- Judgment.
jurisdictional dispute
- Görev ve yetki uyuşmazlığı
jurisdictionally
- Kaza yetkisi bakış açısı ile
- Yetki alanı içinde
- Yargı yetkisine ait olarak