junction point ne demek?
- Bağlantı noktası
bağlantı
- İki veya daha çok şeyin birbiriyle bağlı bulunması, ilişki, irtibat, bağlanak.
- İki şey arasında ilişki sağlayan bağ
- Yüklenme, üstlenme, angajman.
- İletken sarımlarından oluşan kapalı bir akım çevriminde sarım sayısı ile mıknatısısal akı çarpımı.
- Bk. noktalama
- Alel olmayan iki ya da daha fazla sayıdaki genin birlikte kalıtlanması. Bu genler aynı kromozomda bulunmaları nedeniyle birbirine bağlıdırlar ve ikinci Mendel kanununa ters hareket ederler, yani bağımsız değildirler.
- Motorlu araçlarda devimi oluşturan parçalarla motor arasında birleşmeyi sağlayan parça ya da düzen.
- Intercourse.
- Liaison.
- Linkage.
junction barrier
- Kavşak bariyeri
junction box
- Bağlantı kutusu, elektrik bağlantı kutusu
point
- Işaret etmek, göstermek
- Yöneltmek
- Hedefe nişan almak
- Duvar taşları arasını çimento ve harç ile doldurmak
- Ucunu sivriltmek
- Hareketsiz durup avın yerini göstermek(av köpeği),ferma etmek.point at parmakla işaret etmek
- Tüfeğin namlusunu hedefe çevirmek.point a gun tüfekle nişan almak
- Sivri uç,burun denize uzanan burun
- Nokta
- Sivri uçlu şey
Türetilmiş Kelimeler (bis)
junction barrierjunction boxjunction cablejunction couplingjunction diodejunctionjunction laserjunction rectifierjunction transistorjunctionaljunctio intercellularis complexjunctio itercellularis complexjuncopointpoint a moralpoint angle drillspoint atpoint at issuepoint binomial distributionpoint blankpoint blank denialpoint brillancepoint chargepoincarepoincare friedrichs eşitsizliğipoincare friedrics eşitsizliğipoincianapoinseteria