izleme ne demek?
- İzlemek işi, takip.
- Sanığın üstüne atılan suçu işleyip işlemediğini ortaya çıkarmak için, olumlu ya da olumsuz kanıtların toplanması yolunda yapılan işlemlerin tümü.
- Bir filmin, göstericiyle görüntülüğe yansıtılan ya da bakımlıkta oynatılan görüntülerini görme. TV
- Bir almacın görüntülüğündeki görüntüleri görme.
- Temel fişin alt yanında ya da arka yüzünde bulunan kayıtla ek fişleri bulma. bkz.izleme kaydı.
Tracking.
Vision, seeing, viewing (of a film),.
Viewing (television).
Following.
Tracing.
Follow-up.
Surveillance.
Pursuit, follow.
Sicht, Vision
Vision
Poursuite pour dettes
izlemek
- Birinin veya bir şeyin arkasından gitmek, takip etmek.
- Zaman, süre, sıra vb. bakımından gelmek, arkasından gelmek, arkasında olmak.
- Bir olayın gelişimini gözden geçirmek
- Eğlenmek, görmek, öğrenmek için bakmak, seyretmek.
- Belirli bir yönde gitmek
- Gözlemek, incelemek.
- Belirli bir tutum, davranış veya düşünceyi benimsemek.
- Bir şeye uymak, bağlı olmak.
- Film izleme eylemi
- Televizyon izleme eylemi.
izleme bayrağı
Follow-up flag.
izleme günlügü
Trace log