izdiham ne demek?
- Aşırı kalabalık, yığılma
Tıbbiyeli uzaklaşır, fakat o izdiham içinde kızın teyzesi kaybolur.
P. Safa - Bk. kalabalıklık
- Bk. aşırı kalabalıklık
- Kalabalık bir yerde halkın çok birikmesinden meydana gelen sıkıntı.
- Crowd.
- Congestion.
- Stampede.
- Concourse.
- Confluence.
- Conflux.
- Cram.
- Multitude.
- Press.
- Squeeze.
- Throng.
- Crush.
- Ruck.
aşırı
- Alışılan veya dayanılabilen dereceden çok daha fazla, taşkın
- Bir şeye gereğinden çok fazla bağlanan, önem veren, müfrit, ekstrem
- Gereğinden fazla, çok.
- Ötede, ötesinde.
- Gereğinden fazla olarak, çokça.
- Extreme.
- Excessive.
- Ultra.
- Super.
- Acute.
kalabalıklık
- Bir odada ya da bir yerleşim yerinde, gereğinden çak sayıda insanın yaşaması. Genellikle bir odada yaşayan insan sayısının 1'i geçmesi,kalabalıklık sayılmaktadır. bkz. konut darlığı.
- Overcrowding.
- Surpeuplement
izdiham yaratmak
- Stampede, horde.
izdicar
- Nasihatı dinleyip kabul etme. Söylenen sözü dinleyip tutma.