ivme orani ne demek?
- Rate of acceleration
rate
- Büyük fare.
- Yaşlı, verimsiz, geçimsiz (kimse)
- Başarısız.
- To chide with vehemence; to scold; to censure violently.
- Established portion or measure; fixed allowance.
- That which is established as a measure or criterion; degree; standard; rank; proportion; ratio; as, a slow rate of movement; rate of interest is the ratio of the interest to the principal, per annum.
- Valuation; price fixed with relation to a standard; cost; charge; as, high or low rates of transportation.
- Order; arrangement.
- Ratification; approval.
- The gain or loss of a timepiece in a unit of time; as, daily rate; hourly rate; etc.
ivme kazandırmak
- Hızlandırmak.
ivme kazanmak
- Hız kazanmak, hızlanmak.
oran
- Büyüklük, nicelik, derece bakımından iki şey arasında veya parça ile bütün arasında bulunan bağıntı, nispet
- İki şeyin birbirini tutması, karşılıklı uygunluk, tenasüp.
- Akıl yoluyla gerçeğe yakın olduğuna inanılarak verilen yargı, tahmin.
- İki büyüklük, iki nicelik arasındaki bağıntı.
- İki niceliğin bölümü.
- İki niceliğin bölümü.
- İncelenen nüfusta belli bir sürede görülen iki olaydan birinci olay sayısının ikinci olay sayısına bölünmesiyle elde edilen değer.
- Ölçü, nispet, derece.
- Tahmin.
- Ölçülü, hesaplı.