itimat telkin etmek ne demek?
- Güven vermek.
güven
- İnanma ve bağlanma duygusu.
- Korku, çekinme ve kuşku duymadan inanma ve bağlanma duygusu, itimat.
- Yüreklilik, cesaret.
- Hastanın, sorunlarının çözümünde sağaltımcıyle olumlu sonuçlara varabileceği konusundaki inancı.
- Korku ve kuşku duygusundan uzak.
- Sevinç, mutluluk.
- Trust.
- Confidence.
- Reliance.
- Assurance.
itimat
- Güven, güvenç, emniyet
- Confidence.
- Trust.
- Reliance.
- Belief.
- Credence.
- Dependence.
- Confidence güven.
- Güvenç.
- Assurance.
itimat beslemek
- Güven duymak, güvenmek.
telkin
- Bir duyguyu, bir düşünceyi aşılama.
- Talkın.
- Bilinç dışı bir sürecin aracılığıyla, kişinin ruhsal veya fizyolojik alanıyla ilgili bir düşüncenin gerçekleştirilmesi
- (C.: Telkinat) Zihinde yer ettirmek. Fikir aşılamak. Zihinde yer etmiş düşünce.
- Suggestion.
- Inspiration.
- Inculcation.
- Infusion.
- Prompting.
- Instilling.
etmek
- Bir işi yapmak
- Bir durumu ortaya çıkarmak.
- "İyi, kötü" zarflarıyla birlikte davranmak.
- Bulmak, erişmek
- Birini bir şeyden yoksun bırakmak.
- Herhangi bir değerde olmak
- Vermek.
- Eşit değer kazanmak.
- Step.
- Say.
Türetilmiş Kelimeler (bis)
itimatitimat beslemekitimat edenitimat etmekitimat mektubuitimat uyandıranitimatlıitimatnameitimatsızitimatsızlıkitimaditimada dayananitimada layıkitimada müstenid muameleitimadentelkintelkin edicitelkin etmetelkin etmektelkinattelkinle tedavitelkinle tedavi eden kimsetelkibtelkiftelkihtelkimtelkadayıftelkafestelkalburtelkalitelkari