itilmek ne demek?
- İtme işi yapılmak
Başında arkaya itilmiş yeni kasketi, kulağının arkasında cıgarası...
M. Ş. Esendal - To be pushed.
- To be shoved.
- To be induced (to do sth.
- To be repressed.
itme
- İtmek işi.
- Kol ya da öteki vücut bölümlerini gerici kas gücü ile çalıştırarak bir direnci uzaklaştırma.
- İki molekül ya da taneciği birbirinden uzaklaştıran kuvvet.
- Doğum sırasında pelvis önünde boşluk oluşturmak amacıyla yavrunun tamamının veya bir kısmının döl yatağı içine itilmesi, repulsiyon.
- Pushing.
- Push.
- Propulsion.
- Impellent.
- Impulse.
- Repulsion.
itilme
- İtilmek işi.
- İğrenç, ayıp veya elde edilemez görünen düşüncelerin kişide bilinçaltına sürülmesi.
itilme değergesi
- Çekimölçümde bir bireye yönelen itimlerin küme birim sayısının bir eksiğine bölünmesiyle elde edilen ve bireyin itilme konumunu gösteren oransal ve ölçünlü değer. bk.z yeğleme değergesi, kümeölçüm.
- Rejection status.