itibar ne demek?
Kökeni: Arapça
- Saygı görme, değerli, güvenilir olma durumu, saygınlık, prestij
Benim bir kuru itibardan başka neyim var bu dünyada kaybedecek?
N. Cumalı - Borç ödemede güvenilir olma durumu, kredi.
- Bk. uzlaşım
- (İtibar) Ehemmiyet vermek. Hürmet, riayet ve hatır saymak. Kulak asmak. İbret alıp uyanık olmak. Birisini veya sözünü makbul farzetmek. (Osmanlıca'da yazılışı: i'tibar)
Credit.
Esteem.
Consideration.
Dignity.
Prestige.
Importance.
Regard.
Standing.
Effectiveness.
Respectability.
Altitude.
Ascendancy.
Ascendency.
Authority.
Eminence.
Eminency.
Estimation.
Face.
Odor.
Odour.
Reputation.
Weight.
Account.
Honour.
Repute.
Value.
Credit kredi.
Ascendance.
Esteem estimation.
Kudas.
Note.
Respect.
Vogue.
uzlaşım
- Uzlaşma.
- Belli bir çevrece kabul edilmiş olan kurallar, örneğin toplumsaluzlaşımlar; töreler, gelenekler. Felsefe tarihinde ilkin sofistler, toplumdaki yasaların, değerlerin, törelerin doğal yasa olmadığını, insanlarca konulmuş olduğunu, bireruzlaşım olduğunu ileri sürmüşlerdir.
Convention.
Convention
Conventio
itibar ederek
Esteeming
itibar edilmek
Weigh