itidal ne demek?
- Aşırı olmama durumu, ılımlılık, ölçülülük
Onun her hissinde itidal vardı.
A. Ş. Hisar - Soğukkanlılık.
- Bk. ılım
- Bir şeyde veya halde ifrat veya tefrite düşmemek. Vasat derece olmak. (Osmanlıca'da yazılışı: i'tidal)
Temperance.
Moderation.
Self-possession ılım.
Ölçülülük.
Mildness.
Composure.
Equanimity.
Moderate.
Calm.
Mild.
Continence.
Decency.
Golden mean.
Levelness.
Sang froid.
Sobriety.
ılım
- İstek ve tutkularda ölçülü davranma erdemi, ölçülülük, itidal.
- Güneşin, eşlek ve tutulum düzlemlerinin arakesit noktasından geçişi sırasında gece ve gündüzün birbirine eşit olduğu durum.
Equinoxe.
Moderation.
Equinox.
Équinoxe
itidal i rebi
- Bk. ilkbahar ılımı
itidal sahibi
- Ölçülü, ılımlı (kimse).
- Soğukkanlı.
Calm.
Self-possessed.
Composed.
Well- disposed.