itici ne demek?
- İtme işini yapan.
- Soğuk, benimsenilmeyen, sevimsiz, sevilmeyen, beğenilmeyen, antipatik.
- Buruncuktan aldığı devinimi devirgiye ileten ince çubuk.
- Ağaçişleri makinelerinde işlenen parçayı ilerleten ve hareketini bir motordan alan aygıt.
Booster.
Cold.
Colourless.
Impulsive.
Repulsive.
Standoffish.
Pushing.
Motive.
Driving.
Forbidding.
Off-putting.
Propulsive.
Thrusting.
Projectile.
Rebarbative.
Propellent.
Pushrod, tappet.
Vorschubapparat
Ventilstössel
Poussoir de soupape, tige de poussoir
itme
- İtmek işi.
- Kol ya da öteki vücut bölümlerini gerici kas gücü ile çalıştırarak bir direnci uzaklaştırma.
- İki molekül ya da taneciği birbirinden uzaklaştıran kuvvet.
- Doğum sırasında pelvis önünde boşluk oluşturmak amacıyla yavrunun tamamının veya bir kısmının döl yatağı içine itilmesi, repulsiyon.
Pushing.
Push.
Propulsion.
Impellent.
Impulse.
Repulsion.
itici barut
Cordite.
itici çubuk
Tappet rod.