istiap etmek ne demek?
- İçine almak, sığdırmak.
Hercümerç ettiğin edvara da yetmez o kitap / Seni ancak ebediyetler eder istiap
M. A. Ersoy - To contain.
içine
- Into.
- Aboard.
- Inside.
- Cruet.
- Wherein.
- Whereinto.
istiap haddi
- Deniz, kara ve hava taşıtlarının yük ve yolcu miktarlarını belirleyen sınır.
- Load limit.
- Capacity.
istiap
- İçine alma, içine sığdırma.
- Containing.
- Holding.
etmek
- Bir işi yapmak
- Bir durumu ortaya çıkarmak.
- "İyi, kötü" zarflarıyla birlikte davranmak.
- Bulmak, erişmek
- Birini bir şeyden yoksun bırakmak.
- Herhangi bir değerde olmak
- Vermek.
- Eşit değer kazanmak.
- Step.
- Say.