ispat ne demek?
Kökeni: Arapça
- Tanıt ve kanıt göstererek bir şeyin gerçek yönünü ortaya çıkarma, kanıtlama, tanıtlama, tanıt
Benimkinin amcama ait olduğunu ispat için şahitlerim ve vesikalarım vardır.
R. N. Güntekin - Kalıcı kılma, kesinleştirme, kanıtlama
- Bk. tanıt
- Bk. kanıtlanım
- Proof.
- Evidence.
- Confirmation.
- Demonstration.
- Substantiation.
- Demo.
- Proving.
- Argument.
- Taking of evidence.
- Line of argument.
tanıt
- Tanıtlamaya yarayan belge veya herhangi bir şey, beyyine, hüccet.
- Öne sürülen bir şeyin doğruluğunu göstermede izlenen düşünce süreci.
- (Lat. probare = sınamak, göstermek,tanıtlamak) : 1- Öne sürülen bir şeyin doğruluğunu göstermede izlenen düşüncel süreç. 2-tanıtlamada öne sürülen şey;tanıtlamanın dayandığı temel.tanıtlamak: Usavurma yoluyle ya da tanık göstererek bir şeyin doğruluğunu ortaya koymak.
- Proof.
- Evidence.
- Piece of evidence.
- Preuve
- Probare
ispat eden
- Demonstrative
ispat eden şey
- Demonstrator.