irtibat kurmak ne demek?
- Bağlantı sağlamak.
İrtibat kurduğu adamı gören tek kişi benim.
O. Aysu - Contact.
bağlantı
- İki veya daha çok şeyin birbiriyle bağlı bulunması, ilişki, irtibat, bağlanak.
- İki şey arasında ilişki sağlayan bağ
- Yüklenme, üstlenme, angajman.
- İletken sarımlarından oluşan kapalı bir akım çevriminde sarım sayısı ile mıknatısısal akı çarpımı.
- Bk. noktalama
- Alel olmayan iki ya da daha fazla sayıdaki genin birlikte kalıtlanması. Bu genler aynı kromozomda bulunmaları nedeniyle birbirine bağlıdırlar ve ikinci Mendel kanununa ters hareket ederler, yani bağımsız değildirler.
- Motorlu araçlarda devimi oluşturan parçalarla motor arasında birleşmeyi sağlayan parça ya da düzen.
- Intercourse.
- Liaison.
- Linkage.
irtibat kösebendi
- Clip angle
irtibat köşebendi
- Clip angle.
kurmak
- Bir şeyi oluşturan parçaları birleştirerek bütün durumuna getirmek, monte etmek
- Hazırlamak
- Yaylı, zemberekli şeylerde yayı veya zembereği germek
- Gereken şartları hazırlayıp kendi kendine olmaya bırakmak.
- Etkisi ve önemi geniş şeyler meydana getirmek, tesis etmek
- Yapmak, inşa etmek
- Yapmak, oluşturmak
- Ortaklık sağlamak.
- (Oyun):Bir oyunu bütün öğeleri ile belli bir düzen içinde oynanır hale getirmek.
- Zemberekli alıcılarda, motoru çalıştıran zembereği kurulu duruma geçirmek üzere kolu ya da anahtarı çevirmek.
Türetilmiş Kelimeler (bis)
irtibat kösebendiirtibat köşebendiirtibat parçasıirtibatirtibatlıirtibatlı manifoldirtibatlı uzayirtibatsızirtibatsızlıkirtibairtibabirtibahirtibakirtibalirtiairtiabirtiadirtiafirtiaskurmakkurmakurma algılama uyarısıkurma betiğikurma ile ilgilikurma konutkurkur bandı sistemikur davranışıkur dosyası eklekur farkı