kurmak ne demek?
- Bir şeyi oluşturan parçaları birleştirerek bütün durumuna getirmek, monte etmek
Geniş çöl ufukları arasında çadırlarımızı kurduk.
F. R. Atay - Hazırlamak
- Yaylı, zemberekli şeylerde yayı veya zembereği germek
- Gereken şartları hazırlayıp kendi kendine olmaya bırakmak.
- Etkisi ve önemi geniş şeyler meydana getirmek, tesis etmek
- Yapmak, inşa etmek
- Yapmak, oluşturmak
- Ortaklık sağlamak.
- (Oyun):Bir oyunu bütün öğeleri ile belli bir düzen içinde oynanır hale getirmek.
- Zemberekli alıcılarda, motoru çalıştıran zembereği kurulu duruma geçirmek üzere kolu ya da anahtarı çevirmek.
Put together.
Ruminate.
Start.
Time.
Appoint.
Conceive.
Contrive.
Devise.
Fabricate.
Locate.
Mount.
Predicate.
Project.
Propose.
Relocate.
To set up.
To establish.
To organize.
Wind.
To found.
To mount.
To assemble.
To form.
To cock.
To pitch.
To wind.
To hatch.
To make.
To set.
To lay.
To incite.
To put together.
To prepare a mixture and set it aside to pickle or ferment.
Set up.
Activate.
Strike up.
Float.
Line up.
Constitute.
Build.
Build up.
Construct.
Establish.
Erect.
Organize.
Found.
Wind up.
Base.
Cock.
Conspire.
Fix up.
Form.
Frame.
Ground.
Install.
Institute.
Pitch.
Plant.
Promote.
Aufziehen
Remonter
kurma
- Kurmak işi.
- Kurularak, parçaları birleştirilerek oluşturulan, prefabrik.
Setup.
Building.
Construction.
Erecting.
Installation.
Installment.
Constitution.
Contrivance.
kurma algılama uyarısı
Setup detection notice.