irşa ne demek?
- Rüşvet verme.
rüşvet
- Yaptırılmak istenen bir işte yasa dışı kolaylık ve çabukluk sağlanması için bir kimseye mal veya para olarak sağlanan çıkar
- Bk. yedirim
- Kanunen bir iş gördürmek gayesi ile vazifeli olan kimseye, gayr-i meşru olarak verilen para vesair menfaat ve fayda.
Bribe.
Bribery.
Corruption.
Palm oil.
Palm grease.
Inducement.
Backhander.
irşad
- 1. doğru yolu gösterme uyarma.
- Doğru yolu göstermek. Akli ve kalbi, mukni ve te'sirli eserler veya sözlerle gafletten uyandırıp hidayet yolunu göstermek. Cadde-i kürba-yı Kur'aniye yolunda selametle devam ettirmek. Allah'a ibadet ve itaata kavuşturmak. Veli bir zatın, bir kimsenin hidayete ermesine vesile olması.
irşadat
- (İrşad. C.) İrşadlar. Hak ve hakikatı ve doğru yolu bildirmeler. İkazlar. (Bak: İrşad)