intihal ne demek?
Kökeni: Arapça
- Aşırma
- Çalma. Başkasının malını kendisinin gibi iddia etme.
- Kaynak göstermeden kullanmak
- Plagiarism.
aşırma
- Yapı çatılarında uzun mertek, aşık.
- Aşırılmış.
- Küçük kazan, kova, bakraç.
- Başkalarının yazılarından bölümler, dizeler alıp kendisininmiş gibi gösterme veya başkalarının konularını benimseyip değişik biçimde anlatma, intihal.
- Özellikle para aşırma, aşırtı, ihtilas.
- Aşırmak işi.
- Kündede ya da kavak dikme oyunlarında dengeleme durumuna getirilen güreşçinin pes etmediğini görünce çevirip sırtının üstüne yere atma.
- Passing over.
- Larceny.
- Theft.
intiha
- Son, sona erme, sonu gelme.
- Eğilme, dayanma, yaslanma.
intihab
- Seçim. ~ hakkı: seçim hakkı.
- Seçmek. Ayırıp beğenmek. İhtiyar ve amade eylemek.