insaniyet ne demek?
- İnsanlık
Kalbim büyük ve güzel şeylerin aşkıyla genişliyor, bütün insaniyeti kucaklıyordu.
H. C. Yalçın - Bk. insanlık
- İnsanlık, vicdanlılık. İnsana yakışır hal ve durum.
- Humanity.
- Mankind.
- Human kind.
- Humaneness.
- Kindness.
- Being human.
insanlık
- İnsan olma durumu.
- İnsanca davranma.
- İnsanların tümü, beşeriyet.
- Doğru dürüst insana yakışır durum, adamlık, âdemiyet.
- İnsanı insan yapan, insanın doğasını oluşturan niteliklerin hepsi.
- İnsanın değerini, saygınlığını veren öz, insana yaraşır yaşama ve düşünme ilkesi
- İnsanı sevme, insan sevgisi, insancıl olma
- Tüm insanları içine alan bütün.
- İnsanı insan yapan, insanın doğasını kuran niteliklerin tümü. II. 1-İnsanın değerini, saygınlığını veren öz; insana yaraşır yaşama ve düşünme ilkesi.
- İnsancıl olma; insanları sevme; insan sevgisi.
insanlık
- İnsan olma durumu.
- İnsanca davranma.
- İnsanların tümü, beşeriyet.
- Doğru dürüst insana yakışır durum, adamlık, âdemiyet.
- İnsanı insan yapan, insanın doğasını oluşturan niteliklerin hepsi.
- İnsanın değerini, saygınlığını veren öz, insana yaraşır yaşama ve düşünme ilkesi
- İnsanı sevme, insan sevgisi, insancıl olma
- Tüm insanları içine alan bütün.
- İnsanı insan yapan, insanın doğasını kuran niteliklerin tümü. II. 1-İnsanın değerini, saygınlığını veren öz; insana yaraşır yaşama ve düşünme ilkesi.
- İnsancıl olma; insanları sevme; insan sevgisi.
insaniyet namına
- Insanlığa yakışır biçimde.
insaniyeti kübra
- Büyük ve en makbul olan insanlık, yani, İslamiyet.(Ey Nefis! Hayr-ı mahz olan vücudu sana giydiren Halik-ı Zülcelal, sana iştihalı bir mide verdiğinden Rezzak ismi ile bütün mat'umatı bir sofra-i nimet içinde senin önüne koymuştur. Sonra sana hassasiyetli bir hayat verdiğinden, o hayat dahi bir mide gibi rızık ister. Göz, kulak gibi bütün duyguların, eller gibidir ki, ruy-u zemin kadar geniş bir sofra-i ni'meti o ellerin önüne koymuştur. Sonra manevi çok rızık ve ni'metler isteyen insaniyeti sana verdiğinden alem-i mülk ve melekut gibi geniş bir sofra-i ni'met, o mide-i insaniyetin önüne ve aklın eli yetişecek nisbette sana açmıştır. Sonra nihayetsiz ni'metleri isteyen ve hadsiz rahmetin meyveleri ile tegaddi eden ve insaniyet-i kübra olan İslamiyeti ve imanı sana verdiğinden daire-i mümkinat ile beraber Esma-i Hüsna ve sıfat-ı mukaddesenin dairesine şamil bir sofra-i ni'met ve saadet ve lezzet sana fethetmiş. Sonra imanın bir nuru olan muhabbeti sana vermekle gayr-ı mütenahi bir sofra-i nimet ve saadet ve lezzet sana ihsan etmiştir. S.) (Osmanlıca'da yazılışı: insaniyet-i kübra)