inmek ne demek?
- Yüksekten veya yukarıdan aşağıya doğru gelmek, çıkmak karşıtı.
- Bir taşıt veya binek hayvanından yere basmak
Tramvayın ön tarafından hızla inerken, arkasından bir sesin bağırdığını gördü.
P. Safa - Dağ, tepe vb. yüksek bir yerden gelmek.
- Bir yerden başka bir yere gitmek, varmak
- Konaklamak
Samananbarı köyünün en büyük ve gösterişli evine inmişlerdi.
H. E. Adıvar - Alçalıp eski durumuna dönmek.
- Fiyatı düşürmek.
- Değeri düşmek.
- Go down.
- Come down.
- Alight.
- Climb down.
- Descend.
- Fall.
- Get off.
- Step down.
- Step out.
- Decrease.
- Sink.
- Dismount.
- Ease off.
- Fall away.
- Light.
- Step off.
- Subside into.
- Take off.
- To go down.
- To come down.
- To climb down.
- To descend.
- To get off.
- To get out of.
- To alight.
- To dismount.
- To reduce.
- To land.
- To attack.
- To strike.
- To land at.
- To put up at.
- To move down to.
- To recede.
- To diminish.
- To decrease.
- To die down.
inmek gemiden
- Come off smth.
inme
- Vücudun bir bölümünde hareket ve hissetmenin kalkması, felç, nüzul.
- İnmek işi.
- Tendovaginaların hidropsları.
- T. Nüzul, tenezzül.
- Felç.
- Paralysis.
- Descent.
- Going down.
- Stroke.
- Ebb tide.