inmate ne demek?
- Oturan kimse (ev), sakin, tutuklu
- Hapishane veya akıl hastanesinde bulunan kimse
- Sakin
- Başkası ile aynı evde oturan kimse
- Birlikte oturan kimse.
inma
- (Nema. dan) Arttırma, nemalandırma.
inme
- Vücudun bir bölümünde hareket ve hissetmenin kalkması, felç, nüzul.
- İnmek işi.
- Tendovaginaların hidropsları.
- T. Nüzul, tenezzül.
- Felç.
- Paralysis.
- Descent.
- Going down.
- Stroke.
- Ebb tide.