inkıbaz etmek ne demek?
- Bind
bind
- Sarmak, sargılamak
- Donmak (beton
- Bağlamak yerine tespit etmek, raptetmek
- Dondurmak
- Menetmek, engel olmak
- İnkıbaz etmek
- Kenarını tutturmak ciltlemek
- Usandırmak
- Tutturmak, tutmak
inkıbaz
- Toplanma, büzülme.
- Sıkıntı, keder.
- Kabız.
- Çekilip toplanma.
inkıbazı
- İnkıbazla ilgili. (Osmanlıca'da yazılışı: inkıbazî)
etmek
- Bir işi yapmak
- Bir durumu ortaya çıkarmak.
- "İyi, kötü" zarflarıyla birlikte davranmak.
- Bulmak, erişmek
- Birini bir şeyden yoksun bırakmak.
- Herhangi bir değerde olmak
- Vermek.
- Eşit değer kazanmak.
- Step.
- Say.