ingilizce bilgisi ne demek?
- Knowledge of English.
knowledge
- Bilim, anlama
- Bilgi, malumat, vukuf
- İlim, irfan
- Kanaat
- Eski cinsi münasebet
- Haber, tecrübe
ingilizce bölümü
- Department of english
ingilizce deyim
- Anglicism.
bilgi
- İnsan aklının erebileceği olgu, gerçek ve ilkelerin bütünü, bili, malumat.
- Öğrenme, araştırma veya gözlem yolu ile elde edilen gerçek, malumat, vukuf
- İnsan zekâsının çalışması sonucu ortaya çıkan düşünce ürünü, malumat, vukuf.
- Genel olarak ve ilk sezi durumunda zihnin kavradığı temel düşünceler, malumat.
- Bilim.
- Kurallardan yararlanarak kişinin veriye yönelttiği anlam.
- Bireylerin öğrenme, araştırma veya gözlem yolu ile çaba sarfederek elde ettiği olgular.
- Bireylerin herhangi bir çaba sarfetmeksizin ulaştığı dışardan verilen olgular.
- Doğanın nesne ve olayları üzerinde kuramsal ya da görgül yoldan öğrenilen şey.
- Renkli televizyonda, parlaklık ve renkliliği belirleyen radyoelektrik imlerin nitel etkeni.
Türetilmiş Kelimeler (bis)
ingilizce bölümüingilizce deyimingilizce dil bilimcisiingilizce gazete verin lütfeningilizce gazeteniz var mıingilizceingilizce ispanyolca sözlük arıyorum.ingilizce kitaplarınız var mıingilizce konuşabilir misinizingilizce konuşan bir rehber istiyorum.ingilizingiliz açkısıingiliz adalariingiliz aleyhtarıingiliz alfabesinin ikinci harfibilgisi dışındabilgisi olmakbilgisi olmamakbilgisizbilgisizlikbilgisizlikten değeri bilinmeyen iyi şeybilgisayarbilgisayar adıbilgisayar adlarıbilgisayar adresibilgisayar ağıbilgibilgi ağıbilgi akış hızıbilgi akış hızı birimibilgi akışı