indisposition ne demek?
- Rahatsızlık
- İsteksizlik, gönülsüzlük
- Keyifsizlik
rahatsızlık
- Rahatsız olma durumu, tedirginlik
- Hastalık.
- Hastalık.
- Discomfort.
- Uneasiness.
- Disquiet.
- Inconvenience.
- Inquietude.
- Trouble.
- Unrest.
indispose
- Hevesini kırmak, soğutmak, zayıflatmak
- Rahatsız etmek
- Rağbetini azaltmak
- Elverişsizleştirmek, bozmak, hasta etmek, keyfini kaçırmak, soğutmak, hevesini kırmak
indisposed
- İsteksiz
- Keyifsiz, keyfi kaçmış
- Soğumuş
- Rahatsız