improvisational theatre ne demek?
- Doğaçlama tiyatrosu
doğaçlama
- O anda, birdenbire, içine doğduğu gibi.
- Tuluat.
- Doğaçlamak işi.
- Müzisyenin, arka planda devam eden ses bütünlüğüyle uyumlu olarak o an hissettiği notaları içine doğduğu gibi seslendirmesi.
- Impromptu.
- Ad-lib.
- Jumped-up.
- Happening.
- Off-hands.
- Extempore.
improvisational
- Doğaçlama, uydurma, daha önceden hazırlık yapmadan, hazırlıksız, provasız
improvisation
- Müzisyenin, arka planda devam eden ses bütünlüğüyle uyumlu olarak o an hissettiği notaları içine doğduğu gibi seslendirmesi.
- Doğaçlama, uydurma, geçici önlem
theatre
- Ameliyathane
- Amfi, alan
- Harekat alanı
- Tiyatro, sinema