imale etmek ne demek?
- Eğmek, çevirmek.
imale
- Kısa okunması gereken heceyi ölçüye uydurmak için uzun okuma, zihaf karşıtı.
- Bir tarafa yatırma, eğme.
- Bir tarafa meylettirmek, bir tarafa eğmek.
Allusion, hint, suggestion, mention, pointer, adumbration, finger post, glance at, implicitness, innuendo, insinuation, intimation, office, reference, smell, whiff, whisper.
imaleli
- Bk. aşırı uzun
etmek
- Bir işi yapmak
- Bir durumu ortaya çıkarmak.
- "İyi, kötü" zarflarıyla birlikte davranmak.
- Bulmak, erişmek
- Birini bir şeyden yoksun bırakmak.
- Herhangi bir değerde olmak
- Vermek.
- Eşit değer kazanmak.
Step.
Say.