image set ne demek?
- Görüntü kümesi
görüntü
- Gerçekte var olmadığı hâlde varmış gibi görünen şey, hayalet.
- Herhangi bir nesnenin mercek, ayna vb. ile oluşturulan biçimi, hayal.
- Manzara.
- Herhangi bir nesnenin mercek, ayna vb. araçlarla oluşturulan biçimi, hayal.
- Sayı doğrusu üzerinde bir sayıya karşı gelen nokta.
- Bir film üzerinde sıralanmış resimlerin gösterici yardımıyla ekrana art arda düşürülmesi sonunda hareketin yeniden kurulmasıyla ortaya çıkan görünüş, görüntülük üzerindeki hareketli resimler bütünü.
- Bir nesnenin çeşitli noktalarından çıkan ışık ışınlarının, bir ışıksal dizgeden geçtikten sonra oluşturdukları biçim.
- Bir film üzerinde sıralanmış resimlerin gösterici yardımıyla ekrana art arda düşürülmesi sonunda hareketin yeniden kurulmasıyla ortaya çıkan görünüş.
- Herhangi bir nesnenin mercek, ayna gibi araçlarla oluşturulan resmi; herhangi bir nesnenin bazı ışık olayları sonucu elde edilen resmi. Sinem
- Bir film üzerinde sıralanmış resimlerin gösterici yardımıylagörüntülüğe art arda düşürülmesi sonunda devinimin yeniden kurulmasıyla ortaya çıkan görünüş;görüntülük üzerindeki devinimli resimler bütünü. TV
image security
- Yansıma güvenliği
image scale
- Görüntü ölçeği
set
- (Mimarlık) Çevresi duvarlı, üstü düz, yerden yüksek yer. a. bk. balkon.
- Toprağın kaymasını veya suyun akmasını önlemek için yapılan kalın duvar.
- Bulunulan yerden daha yüksekte kalan düzlük.
- Kurmak
- Takım
- Belirlenmiş.
- Koymak; yerleştirmek, takmak, hazırlamak; düzenlemek; ayarlamak, belirlemek; batmak (güneş), batmak; yapmak; kararlaştırmak; dizmek; dikmek, ekmek; şekil vermek; kuluçkaya yatırmak; kakma işi yapmak (taş); süslemek; yazmak, çizmek
- Oturtmak.
- Tiyatro dekor, stüdyo düzlüğü
- Ateşli silahlarda namlunun içindeki helisin çıkıntı bölümü.
Türetilmiş Kelimeler (bis)
image securityimage scaleimage scalingimage scannedimage scannerimage adaptimage admittanceimage advertisingimage and textimage attenuationimageimage attenuation constantimage baseimage bootimage buildingimaima edenima ederima edilenima edilen fikirsetset a broken boneset a clockset a good exampleset a high standardset a high value onset a legal precedentset a limitset a match toset a person on his feetsese constituer prisonnierse defendendose desimalse perdre