ikbalcu ne demek?
- İkbal ve büyüklük arayan. Onların peşinde olan.
ikbal
- Yüzünü döndürme; birine, bir şeye meyletme.
- Bir şeyi birinin önüne götürmek.
- Reddetmeyip kabul etmek.
- Teveccüh etmek.
- Baht, talih.
- Baht açıklığı veya yüksek bir makama, duruma erişmiş olma durumu.
- İstek, arzu.
- Odalık.
- Bk. odalık.
- İşlerin yolunda gitmesi, bahtlı, saadetli, mutlu olması.
ikbal düşkünlüğü
- İyi bir yaşantısı varken gözden düşerek yoksul olma durumu
- Makam ve mevki hırsı olma durumu.