ikbab ne demek?
- Yüzüstü düşme, kapanma.
yüzüstü
- Yüzü yere gelecek biçimde
- Başlanmış fakat tamamlanmamış bir durumda.
- Face downwards.
- As things are.
- Incomplete.
- Face-down.
- Couché ventral
ikbah
- (Kubh. dan) Fenalık yapma, kötülük etme.
ikbal
- Yüzünü döndürme; birine, bir şeye meyletme.
- Bir şeyi birinin önüne götürmek.
- Reddetmeyip kabul etmek.
- Teveccüh etmek.
- Baht, talih.
- Baht açıklığı veya yüksek bir makama, duruma erişmiş olma durumu.
- İstek, arzu.
- Odalık.
- Bk. odalık.
- İşlerin yolunda gitmesi, bahtlı, saadetli, mutlu olması.