yüzüstü ne demek?
- Yüzü yere gelecek biçimde
Dişçi, kendini yüzüstü bir kanepeye attı.
R. N. Güntekin - Başlanmış fakat tamamlanmamış bir durumda.
Face downwards.
As things are.
Incomplete.
Face-down.
Couché ventral
yüzüstü bırakmak
- Yapayalnız, gereken ilgiyi göstermeden kimsesiz, kötü bir durumda bırakmak.
Abandon, walk-on, desert, fail, let down, leave in the lurch, leave smb. in the lurch, walk out on.
yüzüstü kalmak
- Bir iş, zamanında yapılmayıp olduğu gibi bırakılmak.
Be left stranded.