ihzar ne demek?
- Hazır etmek, hazırlamak.
- Bk. adamla getirtme
- Hazırlama, hazır etme.
- Preparation.
hazır
- Bir iş yapmak için gereken her şeyi tamamlamış olan, anık, amade, müheyya.
- Belli bir işe yarayacak, kullanılacak bir duruma getirilmiş.
- Belirli bir biçimde yapılmış olarak satılan, alıcı bekleyen, ısmarlama karşıtı.
- Bu fırsattan yararlanarak
- Huzurda olan, göz önünde olan. Amade ve müheyya olan. Gaib olmayan.
- Su sesi, su şırıltısı. (Osmanlıca'da yazılışı: hazîr)
- Prepared.
- Ready-made.
- Quick.
- Present.
adamla getirtme
- Yöntemine göre duruşmaya çağrılan tanığın, uygun bir özüre dayanmaksızın gelmemesi durumunda, kolluk gücü ile ve zorla getirilmesi.
- To present, to call.
- Présenter
ihzar emri
- Habeascorpus
ihzar müzekkeresi
- Mahkemece yapılan çağrıya uymayanların kolluk gücüyle mahkemeye gelmesini sağlamak için verilen yazılı emir.
- Compulsory process.
- Bench warrant.