ihtişam ne demek?

Kökeni: Arapça

  1. Göz alıcılık, gösterişlilik.
  2. Büyüklük, ululuk.
  3. Şanlı görünüş.
  4. Görkem.

    Hilmi Bey'in evi, bir sanat ve ihtişam galerisi değildi.

    S. Ayverdi
  5. Debdebe.
  6. (en)Brilliancy.
  7. (en)Resplendence.
  8. (en)Resplendency.
  9. (en)Glory.
  10. (en)Lustre luster.
  11. (en)Majesty.
  12. (en)Pomp.
  13. (en)Splendour splendor.
  14. (en)Magnificence.
  15. (en)Splendour.
  16. (en)State.
  17. (en)Pomp and circumstances.
  18. (en)Grandeur.
  19. (en)Splendor.

göz

  1. Görme organı.
  2. Bazı deyimlerde, görme ve bakma.
  3. İyi veya kötü nitelikler, tutkular, duygular anlatan bakış.
  4. Bakış, görüş.
  5. Suyun topraktan kaynadığı yer, kaynak
  6. Delik, boşluk
  7. Çekmece.
  8. Terazi kefesi.
  9. Bk. ada.
  10. Kartlar üzerinde açılan ve içerisine mikrofilm parçası geçirilen delik.

ihtişamlı

  1. İhtişamı olan
  2. (en)Magnificien.
  3. (en)Splendid.
  4. (en)Deluxe.
  5. (en)Magnificient.
  6. (en)Magnificent.
  7. (en)Sumptuous.

ihtişamsız

  1. Görkemsiz

Türetilmiş Kelimeler (bis)

ihtişamlıihtişamsızihtişamsızlıkihtişaihtişadihtibaihtibakihtibalihtibarihtibarı içtimaiyat
Yorumunuzu ve bilginizi paylaşın