ihata ne demek?

Kökeni: Arapça

  1. Kuşatma
  2. Kavrayış, anlayış.

    Biz zengin burjuvalıkla değil, irfan ve ihatamızla övünüyoruz.

    Asaf Halet Çelebi
  3. Etrafından çevirmek, kuşatmak, içine almak.
  4. Kuşatılmak, sarılmak.
  5. (en)Enclose.
  6. (en)Surrounding.

kuşatma

  1. Bir ülkenin veya bir yerin dış dünya ile olan her türlü bağlantısını kuvvet kullanarak kesme, abluka, ihata
  2. (en)Surrounding.
  3. (en)Encirclement.
  4. (en)Enclosure.
  5. (en)Envelopment.
  6. (en)Siege.
  7. (en)Blockade.
  8. (en)Circumscription.
  9. (en)Investment.
  10. (en)Surround.

ihata etmek

  1. Çevirmek, çevrelemek, kuşatmak, sarmak
  2. (mecaz) kavramak, anlamak

ihatalı

  1. Alanı geniş.
  2. Kavrayışlı, anlayışlı.
  3. (en)Vast.
  4. (en)Having many meanings.
  5. (en)Knowledgeable.

Türetilmiş Kelimeler (bis)

ihata etmekihatalıihatavıihaihabihafeihakeihale
Yorumunuzu ve bilginizi paylaşın