idol of the masses ne demek?

  1. Kitlelerin idolü, ünlü kimse, şŸöhretli isim, herkesin ilgi gösterdiğŸi ve hayran olduğŸu kimse

idol

  1. Örnek alınan, en çok hayranlık duyulan kimse
  2. Çok tanrılı dinlerde tapınılacak nesne.
  3. Bk. put.
  4. Bk. put
  5. (en)Idol.
  6. (en)Cult figure.
  7. (en)Material effigy that is worshipped as a god; 'thou shalt not make unto thee any graven image'; 'money was his god'.
  8. (en)Someone who is adored blindly and excessively.
  9. (en)An ideal instance; a perfect embodiment of a concept.
  10. (en)An image of a deity that serves as the object of worship.

idola

  1. Put, imge, kuruntu. (Felsefede) F. Bacon'ın "Yeni Organum" unda kullandığı kavram. İnsanın doğasında yerleşik olan ya da sonradan kazanılmış olan ve gerçek bilgiyi engelleyen önyargılar. (Ör.idola fori = çarşı idolleri, kamusal ve toplumsal yaşamın belirlediği önyargılardır; bunların kaynağı da dildir. Geçmiş çağların dilde kalıplaşan görüşleri bizim için birer önyargı olmuşlardır.)
  2. (en)Idol.
  3. (al)Idol
  4. (fr)Idole

of

  1. Sıkıntı, bezginlik, usanç, acı, yorgunluk vb. duyguları belirten bir söz
  2. (en)Ugh!.
  3. (en)In a general sense, from, or out from; proceeding from; belonging to; relating to; concerning; used in a variety of applications; as: Denoting that from which anything proceeds; indicating origin, source, descent, and the like; as, he is of a race of kings; he is of noble blood.
  4. (en)Denoting possession or ownership, or the relation of subject to attribute; as, the apartment of the consul: the power of the king; a man of courage; the gate of heaven.
  5. (en)Denoting the material of which anything is composed, or that which it contains; as, a throne of gold; a sword of steel; a wreath of mist; a cup of water.
  6. (en)Oil filters.
  7. (en)Denoting part of an aggregate or whole; belonging to a number or quantity mentioned; out of; from amongst; as, of this little he had some to spare; some of the mines were unproductive; most of the company.
  8. (en)Prep w dat , from, out of, of, away from, contrary to, by.
  9. (en)Denoting that by which a person or thing is actuated or impelled; also, the source of a purpose or action; as, they went of their own will; no body can move of itself; he did it of necessity.
  10. (en)Optional Form Source: US EPA.

the

  1. Belirli durumlarda isimden önce kullanılır
  2. O (tarif edatı, harfi tarif, belirtme sıfatı)
  3. Ne kadar, o kadar (mukayese sıfatlarından evvel)

Türetilmiş Kelimeler (bis)

idolidolaidolateridolatressidolatrousidolatryidolisationidoliseidolizationidolizeidoidodifenilidojenidoksuridinofof a certain ageof a certain lengthof a certain qualityof a collapseof a deviceof a good familyof a hogof a kindof a moment agooo henryo ağır yaralıo anda söylemeko anda uydurmak
Yorumunuzu ve bilginizi paylaşın