idam cezası ne demek?
- Ölüm cezası.
- Penalty of death.
- Penalty / punishment of death.
- Extreme penalty of the law.
- Capital punishment.
ölüm
- Bir insan, bir hayvan veya bitkide hayatın tam ve kesin olarak sona ermesi, ahiret yolculuğu, emrihak, irtihal, memat, mevt, vefat
- Ölme biçimi.
- İdam cezası.
- Ölmesi istenen canlı için kullanılan bir söz.
- Sona erme, yok olma, ortadan kalkma.
- Çok büyük sıkıntı, üzüntü
- Canlılarda yeniden başlamamak üzere bütün hayatî olayların son bulması. Mortalité.
- Bir canlının beyin, solunum ve dolaşım faaliyetlerinin dönüşümsüz olarak durması, tüm organ ve dokularındaki hücrelerin fiziksel ve kimyasal etkinliğini kaybetmesi nedeniyle yaşamın sona ermesi, eksitus, mors.
- Canlılarda bütün hayati olayların son bulması.
- Death, exitus.
idam cezası vermeye meyilli
- Hanging
idam edilmek
- Go to the block.
ceza
- Uygunsuz davranışlarda bulunanlara uygulanan üzüntü, sıkıntı, acı verici işlem veya yaptırım.
- Suç işleyen bir kimsenin yaşantısına, özgürlüğüne, mallarına, onuruna karşı yasaların öngördüğü yaptırım
- Suç işleyen bir kimsenin yaşantısına, özgürlüğüne, mallarına, onuruna karşı devletin koyduğu sınırlama.
- Bk. ödek
- karşılık, mukabil, ivaz.
- Karşılık, mukabil, ivaz. Cürüm veya günah işleyenlere verilen azab.
- Hüzünle ağlayıp sızlanmak. Sabırsızlık yüzünden telaş ve teessür göstermek.
- Az nesne. (Osmanlıca'da yazılışı: cez'a)
- Punishment, penalty.
- Imposition.
Türetilmiş Kelimeler (bis)
idam cezası vermeye meyilliidam edilmekidam etmekidam hükmüidam ipiidamidam kaçağıidam kütüğüidam mahkumunun vatandaşlık haklarını kaldırmakidam mahkumunun vatandaşlık haklarını kaybetmesiidaidaaidaai vaktidabidabecezası çekilebilircezası ölüm olancezasını affetmecezasını bulmakcezasını çekmecezasını çekmekcezasızcezasız kalmacezasız kalmakcezasız kalmışcezaceza alanıceza almamakceza atışıceza çekmek