işlenmemiş özdek genelsatağı ne demek?
- İlkel, ham özdek ederlerini saptayan genel satak.
- Raw materials markets.
- Marchées des matières premières
işlenmemiş
- Rough, raw, unworked, uncut, unfinished, unbroken, unlabored, unlaboured [Brit.], uncultivated, virgin, crude, rude, uncommitted, undressed, unreclaimed, untilled.
- Undeveloped.
işlenmemiş altın
- Virgin gold.
özdek
- Duyularla algılanabilen, bölünebilen, ağırlığı olan nesne, madde.
- Kullanılmaya, harcamaya uygun, taşınması kolay eşya, ayniyat.
- İş yerlerinde eşya ve malzeme işleriyle ilgilenen bölüm, ayniyat.
- İnsanın çalışmasıyla bir amaç uğruna biçim verdiği veya yararlandığı doğal cisimler, nesneler.
- Uzayda yer tutan, bir kütlesi olan her tür varlık.
- (Yalın anlamiyle) İnsanın çalışmasıyle bir erek uğruna biçim verdiği ya da yararlandığı doğal cisimler, nesneler. (Felsefede) 1- Temel özelliği yer kaplama olan varlık (Descartes). 2-(Tin, ruh ve düşünün karşıtı olarak) Duyularla algılanan cisimleri kuran töz; cisimsel olanın parçalanmaz bozulmaz tözü. 3- (Aristoteles felsefesinin özel kavramı olarak) Ancak bilim yoluyle gerçeklik kazanacak olan, henüz belirsiz olanak durumundaki şey: a. İlközdek (hyle proteprima materia) saltözdek, bütün şeylerin temelde bulunanı (hypokeimenon-substratum), kendiliğinden var olmayan, ancak biçimle etkinleşen gerçeklik, b. Sonözdek (hyle eskhate) ya da ikinciözdek (materia secunda): Biçim almışözdek.
- Matter.
- Staff
- Matière
- Materia, materies
Türetilmiş Kelimeler (bis)
işlenmemişişlenmemiş altınişlenmemiş durumdaişlenmemiş elmasişlenmemiş haldeişlenmemiş metal parçasıişlenmemiş özdekişlenmemiş özdeklerişlenmemiş şeyişlenmemiş toprakişlenmeişlenmeközdeközdek alındısıözdek korunum yasasıözdek sayışmanlığıözdek yokoluşuözdekbiçimciliközdekçiözdekçi bilgi kuramıözdekçiliközdekliközdeciközdecik ağırlığıözdecik gram ağırlıközdecik sayısıözdecik topağı