işgüzarlık etmek ne demek?
- Işgüzarca davranmak.
- Break the fly on the wheel.
işgüzarca
- İşgüzar bir biçimde, işgüzara yakışır durumda olarak.
- Zarf.
işgüzarlık
- İşgüzar olma durumu.
- Officiousness.
işgüzar
- Eli işe yatkın, becerikli (kimse).
- Gereği yokken, genellikle kendini göstermek için işe karışan (kimse).
- Becerikli, çalışkan.
- Efficient.
- Officious.
- Meddlesome.
- Pragmatic.
- Pragmatical.
- Pragmatist.
- Busybody.
etmek
- Bir işi yapmak
- Bir durumu ortaya çıkarmak.
- "İyi, kötü" zarflarıyla birlikte davranmak.
- Bulmak, erişmek
- Birini bir şeyden yoksun bırakmak.
- Herhangi bir değerde olmak
- Vermek.
- Eşit değer kazanmak.
- Step.
- Say.