huylanma ne demek?
- Huylanmak işi.
huylanmak
- Kuşkulanmak, işkillenmek, pirelenmek, tedirgin olmak
- Hayvan, ürküp sinirlenmek.
- Kapı boşluğunun alt yanında bulunan alçak basamak
- Kapı ağzında basamağın konulabileceği yer
- Başlangıç yeri, başlangıç noktası, yakını.
- Karalar üzerinde veya deniz diplerinde birbirine komşu iki çukurluğu ayıran tümsek biçiminde, üzeri çoğu kez düz kabartılar.
- Telli çalgılarda üzerine tellerin bindiği köprü.
- Bir tepkinin başlamasında, ortaya çıkmasında etkili olan ruhsal, fizyolojik nokta.
- To become uneasy.
- To get nervous.
huylanmak
- Kuşkulanmak, işkillenmek, pirelenmek, tedirgin olmak
- Hayvan, ürküp sinirlenmek.
- Kapı boşluğunun alt yanında bulunan alçak basamak
- Kapı ağzında basamağın konulabileceği yer
- Başlangıç yeri, başlangıç noktası, yakını.
- Karalar üzerinde veya deniz diplerinde birbirine komşu iki çukurluğu ayıran tümsek biçiminde, üzeri çoğu kez düz kabartılar.
- Telli çalgılarda üzerine tellerin bindiği köprü.
- Bir tepkinin başlamasında, ortaya çıkmasında etkili olan ruhsal, fizyolojik nokta.
- To become uneasy.
- To get nervous.
huylandırma
- Huylandırmak işi.