hourglass on ne demek?
- Kum Saati Açık
kum
- Silisli kütlelerin, kayaların, doğal etkenlerle parçalanarak ufalanmasından oluşan, deniz kıyısı, dere yatağı vb. yerlerde çok bulunan, ufak, sert tanecikler
- Armut, ayva vb. meyvelerin etli bölümlerindeki sert tanecikler.
- Vücuttaki bezlerin, özellikle böbreğin ürettiği ince ve katı tanecikler.
- Parçacıklarının 0.02-2 mm büyüklüğünde olduğu toprak tipi.
- (Kavm. den) Kalk (manasına emir).
- Gravel.
- Sand.
- Sable
hourglass pointer
- Kum saati (şeklinde) gösterge
hourglass stomach
- Dokusundaki bozulma nedeniyle midenin, ortadan büzülmesi ve röntgende iki tarafı şişkin ortası dar bir görüntü alması
- Kum saati mide
on
- Dokuzdan sonra gelen sayının adı.
- Bu sayıyı gösteren 10, X rakamlarının adı.
- Dokuzdan bir artık.
- Ketonları gösteren son ek, propanon (dimetil keton): 2-bütanon (etil metil keton) gibi.
- -one.
- Deca-.
- In progress; proceeding; as, a game is on.
- In operation or operational; 'left the oven on'; 'the switch is in the on position' planned or scheduled; 'the picnic is on, rain or shine'; 'we have nothing on for Friday night' indicates continuity or persistence or concentration; 'his spirit lives on'; 'shall I read on?' in a state required for something to function or be effective; 'turn the lights on'; 'get a load on'.
- With a forward motion; 'we drove along admiring the view'; 'the horse trotted along at a steady pace'; 'the circus traveled on to the next city'; 'move along'; 'march on'.
- Indicates continuity or persistence or concentration; 'his spirit lives on'; 'shall I read on?'.