hoparlörden gelen müzik sesi ne demek?
- Piped music.
hoparlör
- Elektrik dalgalarını ses dalgasına çeviren ve gerektikçe sesi yükselten alet.
- Radyo, pikap, teyp vb. araçlarda sesi işitilebilecek duruma getiren alet
- Elektrik dalgalarını ses dalgasına çeviren ve gerektikçe sesi yükselten alet.
- Bk. seslence
- Bk. sesyayar
- Loudspeaker.
- Loudspeaker, speaker, amplifier.
- Speaker.
- Loud-speaker.
- Bullhorn.
hoparlör ekranı
- Bk. sesyayar körük
gelen
- Gelme işini yapan (kimse veya nesne).
- Bir ışık kaynağından çıkıp bir aynanın yüzüne veya saydam bir cismin yüzeyine düşen (ışın).
- Coming.
- Incoming.
- Oncoming.
- Arriving.
- Reaching.
- Comer.
- Inbound.
- Who is coming.
müzik
- Birtakım duygu ve düşünceleri belli kurallar çerçevesinde uyumlu seslerle anlatma sanatı, musiki.
- Bu biçimde düzenlenmiş seslerden oluşan eserlerin okunması veya çalınması.
- Bir filmde ya da televizyon yayınında kullanılan, özgün ya da derleme her çeşit müziği anlatır genel terim.
- (Bak: Musiki)
- Duygu, düşünce ve imgeleri, tek ya da çok sesli olarak türlü biçimlerde anlatma sanatı; bu biçimde düzenlenmiş eserlerin söylenmesi ya da çalınması.
- Öğrencilere kendi sesleriyle şarkı söylemek,müzik dilini doğru olarak okuyup yazmak, herhangi bir çalgı çalmak, değerlimüzik parçalarını dinlemekten zevk almak ve bu parçaları yorumlamak için gerekli bilgi, beceri ve beğeyi kazandırmak amacıyle okutulan ders.
- Music.
- Track.
- Musik
- Musique